17 Mart 2025 Pazartesi
Kirazlı Kazdağlarında değil...
Edremit 3.kitap fuarında tarih konulu söyleşi de “Antantros, Edremit, Midilli ve Tarih” konusu ele alındı. Ancak gündem Kazdağları oldu. Alman BND ajanlarının cirit attığı iddia edilen Kazdağlarında olası "gezi" olaylarının bir benzeri yaşatılmak istense de, "gönüllü gezi eylemcileri" şimdiden hazırlığa başladı.
Kitap fuarına Konuşmacı olarak katılan Coğrafya Profösörü ve eski İl Kültür ve Turizm müdürü Prof. Abdullah Soykan’ın açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Edremit Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın oturduğu yerden müdahale bile ettiği açıklamalar Kazdağı sınırları ve Binbir pınarlı ida üzerinde odaklandı.
Antandros kazılarını sürdüren ekibin başındaki Prof. Dr. Gürcan Polat, Edremit’li yazar Fatma Bölek Gürel ve Prof. Abdullah Soykan’ın ve Kemal Yenigün katıldığı söyleşiyi de son günlerde kamuoyunu meşgul eden Çanakkale Kirazlı altın madeni ve Kazdağları sınırlarında mı sorusu doğal olarak gündeme geldi.
Ekoloji uzmanı ve Coğrafya Profesörü ve eski İl Kültür ve Turizm müdürü Prof. Abdullah Soykan, çarpıcı açıklamalarında şunları söyledi, “ Kazdağları dediğimiz yer, Edremit Körfezinden Erdek körfezine çekilecek hattın batısında kalan 8140 kilometre karelik bir alan. Burada troyas bölgesi veya Biga yarım adası. Kazdağları bunun sadece 8’de biri. 1012 kilometrelik bir alan Kazdağları nereden başlıyor diye sorarsanız, Küçükkuyu’nun üzerinde Dede ve likit dağının üzerinde başlar mıhlı çayı, ondan sonra esas Kazdağına geçeriz. Mıhlı çayı ile Zeytinli çayı Güneyde Edremit Körfezi, Diğer tarafta Ayazma Kara menderes, Kuzey Menderes demek. Doğuya doğru Eybek, Kuzey Doğuya doğru, gürgen Koca katran ve susuz dağı şeklinde bazılarına göre bir kırkayak bazılarına göre ise bir ahtapot şeklinde devam eden tabi ki, Homeros ve Strago’da faklı şekilde ifade ediliyor. Hakikaten çok özellikli bir yer. Ama dediğim gibi Kazdağları dediğimiz yer daha ziyade, ama diyeceksiniz ki ,Biga yarım adasının diğerleri Kazdağları değil mi? Hayır değil… ama diğer kısımlarla Kazlağları arasında jeolojik anlamda efendim ekolojik anlamda hidrofik anlamda bilgi yok mu? İnanılmaz bilgi var o anlamda. Ben sadece bu betimlemeyi yaptım. Ben bazı yerlerde kazdağı veya Kazdağları olarak geçiyor. Doğrusu kazdağları çünkü bu bir silsiledir. Yani coğrafya profesörü olduğum için bunu da rahatlıkla söyleyebilirim.
Ama esas Kazdağı diye bir yer var mı? Evet var..
Esas Kazdağı da Mıhlı çayı ile Zeytinli çayı arasında kalan yine çok özellikli bir bölge. Yine sizin de bildiğiniz gibi milli park olarak 2823 sayılı milli parklar kanununa göre sadece Kazdağı milli parkının güney kısmı 21450 hektarlık bir alanı korunuyor diyebiliriz.
Şimdi bunu niye söylüyorum diyeceksiniz. Şimdi bizim Kazdağlarıyla ilgili doğru bilgilere ulaşmamız lazım. Bugüne kadar birçok kaynak kitabımız var. Ancak bilimsel bir erk tarafından, bunun içerisinde jeoloğu, arkeoloğu, ekolojisi yani çok farklı disiplinlerde farklı insanların bir araya gelerek. Biz Kazdağlarını bakın Kazdağlarının sadece 5/1’i milli park. 100 bin hektarlık bir alanın 21456 hektarı. Eğer burayı korumak istiyorsak elimizde biz tabi iki tane önemli kanıt olabilir. Bir tanesi UNESCO, doğal ve kültürel varlıkları koruma şeklinde olabilir. İkincisi daha büyük düşünelim. Şimdi biz onu çalışıyoruz. Madra, İDA jeoparkı. Ama söylemde şöyle söylüyoruz. İDAMADRA jeoparkı diye. Yine bu da UNESCU. Yani Türkiye’nin dışında bir koruma statüsü kazandırmak buraya çok önemli. Kazdağlarında yaşayan insanlar geçmişten günümüze bu dağları ok kadar güzel, o kadar muntazaman korumuşlar ki, gerçekten onlara teşekkür etmemek elde değil. Ama bizimde gelecek şekillere aktarabilmemiz için aynı şekilde korumamız lazım.” dedi.